INGILIZCE PRESENT PERFECT : LIFE EXPERIENCES – YAŞAM TECRÜBELERI – TÜRKÇE KONU ANLATIMI

“Present Perfect Tense” İngilizce’de çok önemli bir fiil zaman şeklidir, ancak İngilizceyi ana dilleri olarak konuşmayan kullanıcılar için öğrenilmesi zordur.Bunun nedeni bazı başka dillerde rastlanmayan kavram veya fikirler kullanıyor olmasından ileri gelir.Aslında, Yakın Geçmiş Zaman’ın yapısı çok basittir.Sorunlar bu zaman şeklinin kullanımı ile beraber oluşur.Yakın Geçmiş Zaman ile beraber, geçmiş ve şimdiki zaman ile daima bir bağlantı hali söz konusudur.Bu temel (Elementary) seviye bölümünde bu zaman şeklinin kullanım alanlarınından bir tanesine odaklanıyoruz, ki buda geçmişteki tecrübeler hakkında konuşmak ile ilgili olanıdır.Bu kısımda bir şeyin ne zaman yapıldığı ile değil, sadece yapılıp yapılmadığı ile ilgileniyoruz.

The Present Perfect tense is a very important tense in English, but is difficult for non-native speakers of English.That is because it uses concepts or ideas that do not exist in some other languages. In fact, the structure of the Present Perfect tense is very simple. The problems come with the use of the tense.With the Present Perfect tense there is always a connection with the past and with the present.At Elementary level we focus on one use for this tense which is to talk about experiences in the past. We are not interested in when you did it, just if you did it.

Form: Subject + have/has + past participle (or verb 3)
(Şekil: Özne + have/has + geçmiş zaman ortacı (veya fiil 3))

For example: (Örneğin:)

Positives: (Olumlular)

I have been to Rome. (Roma’ya gittim)

You have seen the Eiffel Tower. (Sen Eyfel Kulesini gördün)

We have been on the London Eye. (Londra Eye’ın üstünde bulunduk)

They have climbed Mt Everest. (Onlar Mount Everest’e tırmandılar)

He has seen Avatar. (O Avatar filmini seyretti)

She has met Beyonce. (O Beyonce ile buluştu)

Negatives: (Olumsuzlar)

I haven’t been to Switzerland. (İsviçre’de bulunmadım)

You haven’t eaten kangaroo. (Sen kanguru eti yemedin)

We haven’t swum across the English Channel. (Biz Manş Denizi’nden yüzerek karşıya geçmedik)

They haven’t driven across America. (Onlar araba ile Amerika’yı bir uçtan bir uca geçmediler)

He hasn’t heard Madonna’s new song. (O Madonna’nın yeni şarkısını duymadı)

She hasn’t learnt to drive. (O araba kullanmasını öğrenmedi)

Questions: (Question word) + have + subject + past participle?

(Soru : (Soru kelimesi) + have + özne + geçmiş zaman ortacı?)

Where have you been? (Neredeydin?)

What have you done? (Ne yaptın?)

Have you been to Indonesia? (Endonezya’da bulundun mu?)

Has he travelled to Scotland? (O İskoçya’ya seyahat etti mi?)

Has she eaten Thai food? (O Thai yemeği yedi mi?)

Have they walked along the Great Wall of China? (Onlar Büyük Çin Seddi boyunca yürüdüler mi?)

NB: We can’t ask a question about when using Present Perfect!
(NOT: “Present Perfect” kullanılarak ne zaman sorusunu yöneltemeyiz.)

Short answers: (Kısa cevaplar:)

Yes, I/you/we/they have. / No, I/you/we/they haven’t.

Yes, he/she/it has. / No, he/she/it hasn’t.

Connection with past: the event was in the past.
(Geçmiş ile bağlantı : olay geçmişte meydana geldi.)

Connection with present: in my head, now, I have a memory of the event and I have experience of it.
(Bugün ile bağlantı : kafamda, şimdi, olay hafızamda ve bunun ile ilgili tecrübem bulunuyor.)

NB: Try not to translate the present perfect tense into your language. Just try to accept the concepts of this tense and learn to “think” present perfect!
(NOT: “Present Perfect Tense” i kendi dilinize çevirmeye çalışmayın.Sadece bu zaman şeklinin kavramlarını kabullenmeye çalışın ve present perfect “düşünmeyi” öğrenin!)

CALL US NOW

+90 530 229 12 05

İngilizce Pratik Yap!