We often use prepositions with adjectives, and sometimes we can use more than one.
(Sıkça sıfatlar ile edatlar kullanırız, ve bazen birden fazlasını kullanabiliriz.)
After prepositions we use a noun, a pronoun or verb + ing.
(Sıfatlardan sonra bir isim, bir zamir veya fiil + ing kullanırız.)
Examples (Örnekler):
good at (bir şeyde iyi olmak)
happy with/about (bir şeyden/ bir şey hakkında memnun olmak)
interested in (bir şeyle ilgili olmak)
nervous about (bir şeye sinirlenmek)
keen on (bir şeye hevesli)
worried about (bir şey hakkında endişeli)
surprised by/at (bir şeyden/şaşırmak olmak)
upset about/by (bir şeyden/bir şeye kızmak)
fed up with (bir şeyden bıkmak)
pleased with/by (bir şey ile/bir şeyden hoşnut olmak)
scared of/by (bir şeyden/birisinden ürkmek)
bored with/by (bir şeyden/birisinden sıkılmak)
frightened of/by (bir şeyden/birisinden korkmak)
annoyed at/with/by (bir şeyden/bir şey ile/birisinden rahatsız olmak)
bad at/ with/by (bir şeyde kötü olmak)
satisfied by/about (bir şeyden/birisinden tatmin olmak)
concerned about/by (birisinden/bir şeyden kaygı duymak)
angry about/at something /angry with/at someone (bir şeye/birisine kızgın olmak)
embarassed by/about (birisinden/birseyden mahçup olmak)
Example (Örnek):
Nathan is nervous about his exam tomorrow.
(Nathan yarınki sınavından dolayı gergin.)
Emma is happy with her results.
(Emma aldığı sonuç ile memnun.)
Alex is keen on travelling next year.
(Alex gelecek sene seyahat etme konusunda hevesli.)
Angela is fed up with being treated unfairly at work.
(Angela işte adil muamele görmemekten bıkmış durumda.)
Sarah is concerned about her father’s health.
(Sarah babasının sağlığından endişe duyuyor.)